Sözleşilmiş Kavga

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Çarş. Şub. 02, 2011 9:16 pm

Ne yaptığımın farkına varamadan cisimlenmiştim. İlk önce piyanonun sesini duydum. Sonra ağlamaklı berrak sesi yankılandı. Sesimi çıkarmadan sadece izlemekle yetindim. Bana varlığımı, ruhumu ve kalbimi hatırlatan yaşadığımı hissettiren sesine odaklandım. Şarkının sözlerini belli belirsiz duyabiliyordum. Kendimi odakladığım tek şey onun sesinin tınısıydı. Şarkının bitiminde boğazımı temizledim. ' Olivia? ' diye fısıldadım. Ama beni duyduğunun farkındaydım. Güzel yüzü yavaşça bana dönerken derin bir nefes aldım. ' O mektubu sadece mantığın için yazdığının farkındayım. Ama inan sana zarar veremem... ' dedim ve dediklerime tüm kalbimle inanıyordum. Gerçekten ona zarar veremezdim.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 7:49 pm

Söylediklerine inanmak istiyordum ama hiçte içten değildi. Belkide içtendi ama kendimi ondan nefret etmeye programlamıştım. Yinede yüzümde bir sevgi ifadesi belirdi ister istemez. "Ben senin gibi bir canavar olmayacağım Thomas. Uzatma... "

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 8:01 pm

Sözlerine rağmen yüzünde bir sevi vardı. Canavar olduğumu hiçbir zaman kabul etmemiştim ve bunu Olivia'dan duymak güzel değildi. Daha önce hiç kanla burun buruna gelmemiştim bu yüzden aslında ne yapacağımı da şaşırmıştım. ' Olivia, sen tabii ki de canavar olmayacaksın. Ama bu durumum benim yüzümden mi? Bak, normal bir vampir gibi değilim. Kan üzerimizde aynı etkiyi bırakır ama ben kendimi kontrol edebilirim. ' Gerçekten de kendimi kontrol edebileceğimi düşünüyordum.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 8:10 pm

"Bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum ... Hemde hiç ... Gerçekten
kafam kaldırmıyor artık. Sensiz de olmak istemiyorum... " Yerimden
kalktım ve yanına doğru ilerledim. Onu gerçekten çok ama çok seviyordum,
kalbime yine mi yeniliyordum yoksa? Aman tanrım...

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 8:20 pm

Böyle bir olayı bende yaşamak istemiyordum. Ona zarar verme, onu kaybetme tehlikesiyle kesinlikle karşı karşıya gelmek istemiyordum. Bana doğru geldiğinde bende yavaşça ona ilerledim. Elini tuttum. ' Bir daha böyle birolay yaşanmayacak Olivia... Sensizliği düşünmek dahi istemiyorum... '

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 8:55 pm

Söyledikleri
karşısında tüm bedenim ve ruhum erimişti. Artık mantık denilen şey yok
olmuştu. Küllerini daha göremiyordum, tam aksine şimdide bedenim
yanıyordu. Aşktan ve arzudan. Kollarımı boynuna doladım ve gözümdeki
yaşı silmesine engel olmadım. "Seni seviyorum Thomas. Seni çok
seviyorum." İşte içten gelen söylerle birlikte odada yalnız olmamızdan
istifade ederek tüm korkuları, endişeleri bir kenara atarak dudaklarına
dudaklarımı kavuşturdum. İşte ben onundum, o da benim. Üzerindeki
gömleğin düğmelerini açarken bedenim titresede bu defa sonuna kadar
gidebilmeyi diliyordum. Bu defa tamamen onunla tek beden olmayı...

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 9:39 pm

Kollarını boynuma dolarken heyecandan ellerim titriyordu. Sözleri beynimde yankılandı. İçten ve boğuk bir sesle karşılık verdim. ' Bende seni çok seviyorum aşkım. ' o an tüm endişem ve kaygım sona ermişti. Dudaklarını hissettiğimde başım dönüyordu arzudan. Ateşli öpüşmenin ardından ellerini gömleğimin düğmelerinde olduğunu hissettim. Düğmeler tek tek açılırken onu kendime biraz daha çektim. Bu sefer içeriye birinin dalmaması için kısa bir dua ettikten sonra gömleğim ve Olivia'nın tişörtü yerdeydi bile.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 9:56 pm

Herşey ilerliyordu ve bu defa kimse odaya ya da eve damlamamıştı. Onu gerçekten çok seviyordum, neredeyse üç aydır yarıda kalan evre tamamlanmıştı. Gözlerine baktığımda ilk defa böyle bir halde olmanın utancıyla kızaran yanaklarım, aşktan ritmi bozulmuş kalbim ve ona sarılmış yatan bedenimi hissediyordum. Sanki cennetteydim. Başımı tekrar göğsüne koyarak, sarıldığım kolumu daha da sıktım. Bu defa gerçekten olmuş muydu? Hemde kimse araya girmeden onunla ben, biz olmuştuk. Bedenim titriyordu, ateşim vardı. Bunların yarısı utançtan ama hepsi aşktandı. Ona sarılmanın verdiği sıcaklık, üzerimde giysi olmadığını untturmuş, üzerimizdeki saten çarşaftan daha da etkli olmuştu. Tehlike altında olmadan, dişleri sivrilmeden onu sevebilmek en güzel şeydi. "Nkys'ın gelmemesine şaşırdım... " diyerek gülümsedim. Sonsuza dek böyle kalabilirdim.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 10:14 pm

Hayatta değer verdiğim tek kişi şu an kollarımdaydı ve bunun verdiği rahatlıkla derin bir nefes aldım. Bu sefer hiçbir engel yoktu. O benimdi ve bende onundum. Gözlerimi kapattım ve bunun huzuruyla ürperdim. Olivia'nın sesi oda yankılandı. Evet Nyks bu sefer bölmemişti. Acaba şimdi kimin hayatını dağıtıyordur? ' Doğrusu bende şaşırdım. ' diyerek güldüm. Ne olduğunu anlamadan önce bir esinti hissettim. Sonra çok kısık bir gülüş. ' Duydun mu sende? ' diyerek yatakta doğruldum. Olivia'nın anlam veremeyen gözlerini gördüğümde onun duyamadığını anladım. Herhalde onun kulakları için daha kısıktı. Odanın kapısında beliren yüz tüm dikkatimi dağıttı. kısa bir şokun ardından fısıldadım. ' Anne? '

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 10:21 pm

Fısıltı mı? Hiç bir şey duymamıştım, desibeli oldukça düşük bir sesi o duymuş ve ben duyamamış olamazdım. Ya da Thomas aklını kaçırıyordu, belkide içindeki canavar ortaya çıkmak için yer arıyordu. Beni kendisine katarsa ne yapardım? Ben bir canavar olmak istemiyordum, sonsuza dek kan görmekten kaçınmak, sevdiklerim yaralandığında uzak durmak zorunda kalmak... Düşüncesi bile beni ürpertiyordu, tüm bunları düşünürken Thomas'ın sesiyle irkildim ve baktığı yere doğru baktım. Annesi mi? Oldukça genç, güzel ve çekici bir bayandı. Babasının ona nasıl kıydığını düşünmeyi aklım almıyordu. Daha sonra üzerime baktım ve çarşafın göğüslerimin üzerine kadar yukarda olmasına sevindim, yalnızca omuzlarım ve yukarısı gözüküyordu. Ama neden buraya gelmişti? Hem annesi ölmemiş miydi? Ölüleri görebiliyor muyduk? Ben n'için annemi göremiyordum? Bir kelime içimdeki tüm duygu selini uyandırmaya ve tüm sorularımda boğlumama yetmişti. Anne... Annemi özlemiştim. Gerçekten çok. Kendimi toplayarak Thomas'ın annesine baktım ve başımdaki aptallıkla birlikte boş ve şaşkın bir şekilde gülümsedim. "Merhaba." Ne kadar saçma bir şeydi bu, ama dudaklarımdan yalnızca bu sözcük serbest kalmıştı.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 10:35 pm

Anneme baktıkça gözlerimin önüne babamın yüzü gelmişti. Gerçekten ondan nefret ediyordum. Görüntüyü dağıtmak istercesine kafamı salladım ve anneme odaklandım: ' Hayır hayır hayır hayır! Bu imkansız! Sen öldün... Babam seni öldürdü... Gördüm... ' o sahneyi aklıma getirmemek için hep çabalıyordum ama bu sefer anılar birden kafamın içine üşüşmüştü. Annemin şok içindeki ifadesiyle kırık boynu... Ve fışkıran onca kan... Gözlerimi kapattım ve kendimi sakinleştirdim. Bazen kanın düşüncesi bile içimdeki canavarı uyandırabiliyordu. Kendime geldiğimde annem konuşmaya başlamıştı bile. ' İşte bunu fark etmeniz için geldim! Kanın düşüncesinin bile seni ne kadar etkilediğini göremiyor musun? Bu kıza yapabileceklerin hakkında en ufak fikrin var mı? '

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 10:41 pm

Aklıma gelen onlarca görüntü, kendi kafamda kurduğum, Thomas'ın babasının annesiyle geçirdiği sahnelerdi. Gerçek üzerinden oluşturulmuş ama kurmaca sahneler. Kim bilir gerçeyği nasıl acı vericiydi. Kendimi o halde görmek istemiyordum. Thomas'tan ayrılarak gözlerine baktım. "Beni öldürmezsin değil mi?" korkudan gözlerim dolmuştu. "Thomas bişiy söyle. Korkuyorum yine."

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 10:51 pm

Olivia'nın sorusuna hemen yanıt vermek için ona döndüm ama annem daha önce davrandı. ' Tabii ki seni öldürecek. Sonra bir bakmışsın son gördüğün şey kırmızı gözler ve sivri dişler! ' annemin sözlerine aldırmadan Olivia'nın gözlerine baktım. ' Olivia, sana zarar vereceğimi düşünseydim burada olmazdım. Tanrım! Tam vampir bile değilim! ' Anneme döndüm, ' Ama eğer bir şey bilmek istiyorsan anne, Olivia bir vampirin sinirli anında kan akıtmaz! Elini yanlışlıkla kestiğini falan deme! ' diye bağırdım. Gerçekten sinirli bir vampir kan görse dayanamazdı. Ama yine de aynı şey benim için geçerli değildi. ' hayır Thomas! Kesinlikle kazaydı ve ben de sinirliydim. Babanda kendini kontrol edeceğini düşünüyordu! Ayrıca yarı vampir olman fark etmez.Kan ikinizde de aynı etkiyi yaratmadı mı? ' sözleri benim sinirlerimi çıkarıyordu ve bu da Olivia'nın görmesini istemediğim yanımdı. ' Sorunda bu anne. O kendini kontrol edemedi çünkü vampirdi. Ben aynı zamanda insanım! '

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 10:58 pm

Tüm bu konuşmalar kafamı ve kalbimi karıştırıyordu. Kalbimi dinliyordum her defasında, mantık ortadan kalkıyordu. "YETER!, Biliyorum Thomas kendini kaybedebilirsin, bana zarar verebilirsin. Ama ... Ben seni herşeye rağmen seviyorum. Olmuyor işte, unutmak olmuyor tamam mı! ... Bu yüzden... beni dönüştürmeni istiyorum." Thomas'ın yüzündeki şaşkınlığı görebiliyordum.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 11:07 pm

Annemle konuşmaya dalmışken Olivia'nın düşüncesini unutmuştum bile. Birden çıkış yapması ve sözleri şok etmişti beni. Ne dediğini bile bilmiyordu. Gerçekten bunu istemezdi ve bunu tahmin edemiyordu. ' Asla! Bak ne istediğinin farkında değilsin! En kısa örnek, Bella'nın başının dertte olduğunu düşün. Ve kanaması var. Senden başka kimse yok. Ona yardım edemezsin ve hatta zarar bile verebilirsin! Ne istediğini bilmiyorsun! Seni bu duyguda bırakmayacağım! Kesinlikle olmaz! ' Annemse hemen lafımı devraldı. ' Bence kız mantıklı düşünüyor. Lanet olsun Thomas! Bu tek çıkar yol zaten. ' Hah, bir sen eksiktin anne. Hiçbiri anlamıyordu işte. Kaç seneden sonra kanın tadını aldığımda ne yapacağımı kestiremiyordum bile!

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 11:15 pm

"Eminim Thomas, bak ağzınla söyledin. Tüm bunları yaşayacaksın bana bir şey olursa. Sana dokunurken biraz sonra ölür müyüm diye korkmamak istiyorum." Tüm bu sözlerdne sonra annesi kaybolmuştu sanki. Doğruldum ve kucağına oturdum. Gözlerine baktım, onu gerçekten bir vamprlik yüzünden kaybetmek istemiyordum. Dudaklarına yaklaştım ve bir kez öptükten sonra elimi boynuma götürerek tırnağımı dayadım. "Dönüştürecek misin?"

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 11:21 pm

Annemin birden ortadan kaybolmasını yadırgamadım. O hep böyle olmuştu zaten. Bir gelir bir giderdi. Olivia'nın ise kararı kesindi bunu gözlerinden okuyabiliyordum. Dudaklarıma kondurduğu öpücüğün faydası olacağını sanmıyordum. Tırnağını boynuna dayamıştı. Kızgın bir vampiri -tam olmasa da- gerçekten tahrik ediyordu. Boynundaki elini avucumun içine aldım. ' Seni dönüştürürken öldürebilirim. Çok uzun zamandır kan içmedim. ' dedim sadece. Asıl bundan korkuyordum. ' Ve inan bana senin yardıma ihtiyacın olsa kendimi kontrol edebilirim. Gerek yok ... '

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 11:27 pm

Ellerinin arasına aldığı elimi geri çekmeye çalıştım. Kendine hakim olsun olmasın bunun her daim süremeyeceğini biliyordum. "Thomas lütfen... Yalvarıyorum, sana yaklaşırken korkmak istemiyorum." Anlaşılan Thomas bunu gerçekleştirmeyecekti, hızla çektiğim elimi sıkı sıkı boğazıma bastırdım, tırnak uzatmak işe yarıyordu. Boğazımdan aşağıya akan kanlar beni mayıştırmıştı. "Hadi... Yap şunu."

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 11:38 pm

Elini birden çektiğinde sivri tırnağı boynunu çoktan kesmişti. İnsan üstü bir hızla kendimi odanın en uzak köşesinde buldum. Lanet olsun! Sivri dişlerim ve kırmızı gözlerimin geri geldiğini hissediyordum. ' Olivia! Hemen durdur şu kanamayı! ' boğazımın alev alev yanmasını hiçe sayarak gözlerimi kapattım. Kendine gel Thomas! Gözlerimin normal rengini aldığını hissettim. Ama dişlerim düzelmemek için direniyordu. Yavaşça Olivia'ya yaklaştım ve yanına oturdum. ' Durdur şunu. Seni dönüştürmeyeceğim. ' ama küçücük bir damla bile beni sersemletmeye yetmişti. Kanamanın büyümemesi hepimizin hayrınaydı.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 11:41 pm

O istemedikçe, haykırdıkça ben üzerine gidiyor, kanamyı durdrmuyordum. Yanıma oturduğunda yalnızca kendini kasmaması için ellerini tuttum ve yavaş, kısık bir tonla konuştum. "İçinden geleni yap." Gözleri tekrar kırmızı halini alıyordu. O an daha çok yaklaştım ve boğazımdan süzülen kanı işaret parmağımla alarak dudaklarına sürdüm. "İstiyorsun işte."

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Perş. Şub. 03, 2011 11:52 pm

O bana yaklaştıkça içimdeki canavarı dışarıya çıkarıyordu. Olivia'nın kararlılıkla kanını dudağıma sürmesi kesinlikle beklemediğim bir şeydi. Benim de katlanamayacağım bir şeydi. ' Olivia... ' sesim büyük bir arzuyla çıkıyordu. Olivia'ya yaklaştıkça içimdeki açlık dayanılmaz bir hale geliyordu. Boynuna yaklaştığımda deli gibi atan damarından başka hiçbir şey göremiyordum. Kalbinin hızlanan ritmi başımı döndürmüştü. Dişlerimi yavaşça boynuna yaklaştırdım. Tenini delen dişlerim ve ağzıma doğru sorunsuz kayan hayat sıvısı... Tek hatırladığım buydu.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Cuma Şub. 04, 2011 12:02 am

Boynuma değdirdiği soğuk dudakları, korkutuyordu ama bu onun için dğerdi. Gözlerimi kapattım ve dişlerinin acı batışını hissettim. Canım çok yanmıştı ama akan kan rahatlatıcıydı. Gözlerimin kararmasının arıdndan geçen kısa bir süre sonra gözlerimi açtım. Orada, karşımda duruyordu. Korkmuştu. "Yaşıyorum ..." dedim. Şaşkındım, yaşamak ipliğe bağlıydı.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Cuma Şub. 04, 2011 1:43 pm

Dişlerimi boynundan çektiğimde Olivia'nın bedeni yatağa yığılmıştı. Ne kadar kan kaybettiğini hatırlayamıyordum ama bir şeyin beni durdurduğu aşikardı. Dişlerimi geri çekerken kendimi rahatlatmaya çalıştım. Kendimi Olivia'nın yavaşlayan kalp atışlarına verdim. Her ritmi dikkatlice dinlerken bir süre sonra -saate bakmamıştım ama kesinlikle birkaç saatin geçtiğinin farkındaydım.- kalp atışı tekrar hızlanmıştı. Çöktüğüm duvarın dibinden kalktım. Yavaşça gözlerinin açılmasını izlerken çok korkuyordum. Daha önce bir yarı vampirin birini dönüştürdüğünü duymamıştım. Sözleri sessizliği bozarken nasıl hissettiğini merak ettim. ' Evet, yaşıyorsun. Ama seni öldürmek üzereydim! ' diye bağırdım. Bunu nasıl yaptığıma inanamıyordum. Nasılda yelkenleri suya indirip onu böylesine berbat bir şeyin içine çekmiştim? Hem kendime hem de bana bunu yaptırdığı için ona kızgındım. Kendimi toparlayıp daha sakin bir ses tonuyla konuştum. ' Nasıl hissediyorsun? ' gözüm çekmecenin üzerinde ki kol saatine gitti. Altı saattir baygındı. Acaba neler hissetmişti?

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Cuma Şub. 04, 2011 6:04 pm

Gözlerime baktığında kendimi çok susamış hissediyordum. Sorusuna cevap vermek için doğruldum ve "Hiç tuhaf hissetmiyorum, sadece ısırdığın yer... Çok acıyor." diyerek elimi ısırdığı yere götürdüm. Ne dişlerimde ne de isteklerimde bir değişme olmamıştı. "Bunuda mı beceremedik ... Peah." diyerek sırtımıda yatağa bıraktım. Tüm bunlar çıplakken olmuş, zaten bu yüzden utanmıştım. Anadan doğma bir halde pişmanlıksa daha da zordu. Yine mi Nyks'ın parmağı vardı bu işte? Sadece kaybettiğim kan miktarını hissetmiştim. O kadar... "Tanrım, ... Şuan seninle hiç tanışmamış olmayı dilerdim Thomas... Bundan sonra madem kendini tutabiliyorsun çok deneyeceğim seni, hazır ol." diyerek çarşafı göğüslerimin üzerine kadar çektim. Sanatsal çizimlerdeki çıplak mitolojik vampir tablolarına benziyorduk. Kendimden nefret etmiştim.

Konu: Geri: Sözleşilmiş Kavga Cuma Şub. 04, 2011 6:11 pm

Olivia'yı dinlerken gözlerim büyümüştü. ' Hayır, böyle olmaması gerekirdi. Tek mantıklı açıklama Nyks yine iş başında. ' dedim. Son sözlerine bir anlam veremememiştim. Nasıl beni deneyecekti? ' Olivia, ne demek beni deneyeceksin? Oyun mu oynuyoruz? ' onun deli deneyleriyle birinin canı yanabilirdi ve Olivia buna istekli görünüyordu. Ne demek oluyor bunlar?