Öyle böyle şöyle.

Konu: Geri: Öyle böyle şöyle. Cuma Ocak 14, 2011 7:36 pm

Bella'ya baktığımda birşeyler gördüğü kesindi ki saniyesine Nyks belirmişti. Tüylerimin ürperdiğini hissedebiliyordum, Bella'nın ona kullandığı özenle seçilmiş kelimeler ise ortamdaki durumun ciddiliğini arttırıyordu. Bu tanrıçanın derdi de neydi? "Lazern.. Lütfen... Üzerine gitme... Sana bir zarar vermesin." Fısıltıyla anca bunları diyebilmiştim... Karşımızdaki büyücü Olivia'yı neredeyse soymuştu. Kucağına aldığı anda Thomas'în gözlerindeki nefreti görebildim. Öfke tüm bedenini sarmıştı herkesin, ben hariç. Sadece Bella'nın iyi olması derdindeydim. Bencilliğimi seviyordum. İlk defa kendimden başkası için bencildim. Olivia ile büyücü oldukça rahatsız edici derecede sapık saçma görüntüde duruyorlardı. Sanki Nyks'in amacı Olivia'nın bu büyücüyle bir şeyler yaşamasıydı. Thomas ile yarım kalan işi mi tamamlıyacaktı ki? Son bir kez Bella'ya baktım ve orada sapasağlam olduğunu görünce içim rahatladı.

Konu: Geri: Öyle böyle şöyle. Cuma Ocak 14, 2011 7:56 pm

Birden beliren Tanrıça dikkatimi çekti. Ondan nefret ediyordum. Yaşattıklarından nefret ediyordum. Tek düşündüğüm Olivia’ydı. Onun zarar görmesine dayanamazdım. Avaz avaz bağırmak istesem de tüm gördüklerime susuyordum. Ellerim değil tüm bedenim titriyordu. Bunların gerçek olduğunu düşünmek istemiyordum. Kabus, kötü çok kötü bir kabustu bu. Ama değildi. Olivia’nın adımı haykıran sesi gerçekti ve bu gerçek kalbimi paramparça yapıyordu. Tek kelime bile çıkamıyordu ağzımdan. Tek derdim Olivia’ya bir şey olmamasıydı ve ona bir şey olursa, olacakları düşünmek bile istemiyordum.

Konu: Geri: Öyle böyle şöyle. Cuma Ocak 14, 2011 8:14 pm

Gözlerimi zemine diktiğimde beynim son hız çalışmaya başlamıştı. Anında bir sürü düşünce hücum etmişti. Başımı ellerimin arasına alıp dişlerimi sıktım. Titrek bir nefes aldım. Tüm düşüncelerimi sıraya sokmaya çalıştım. Beynim çatlayacaktı. Birden kendimi inek öğrenci gibi hissettim. Tamam, bu his bana göre değildi. Birkaç dakika sonra olayı kavradım ama başıma ağrı çıkmıştı. ‘ Hayır hayır hayır hayır! ’ diye haykırdım. Aklım hemen Olivia’yla Thomas’ın çadırda ki görüntüsüne gitti. Ve şimdi ki görüntü… Bir şeyler tamamlanıyordu! Evet doğru kelime tamamlanmak olmayabilirdi ama kelime haznemi şu an zorlamak istemiyordum. Kendimi tutamadım. ‘ Konu Olivia’nın hamile kalması mı? ’ deyiverdim. Bir şom ağızlılık eksikti. Ama ben direkt Nyks’la konuşuyordum. ‘ Seni çok hafife alıyorlar Görücü, iyi bir zekayı çalıştırmak gerekir. ’ bunu bir onay olarak aldım. Hoppala, madem hamile kalacak bırakta madem Thomas’la Olivia işlerini bitirsin bunlara ne gerek var, diye düşündüm.

Konu: Geri: Öyle böyle şöyle. Cuma Ocak 14, 2011 8:30 pm

Bella herşeyi çözmüştü evet, burada olanlar gerçekten gizemliydi. Nereden bulaşmışlardı bu kızlar bu tanrıçaya? Ne kadar acımasızdı ... Birde Lazern onun yanında resmen huzurlu hissediyordu. İşe bak... "Hamile mi?" Bu yaşta, hamile, Olivia? Thomas delirirdi herhalde... O sırada tanrıçanın sesi duyuldu.İşterik bir kahkahanın ardından " Sen... Thomas... Onun yerinde olmak, Olivia'ya dokunmak isterdin değil mi ? Onun yerinde olmaya ne dersin? ... Ona dokunmaya, sarılmaya, öpmeye... Onun sahibi olmaya... Sonra onu öldürmeye! " Sesi git gide açalmıştı. Bu kadın aklını kaçırmış olmalıydı. İliklerimde bir boşluğu hissediyordum. Donuyordum...

Konu: Geri: Öyle böyle şöyle. Cuma Ocak 14, 2011 9:01 pm

Son anda denilenle çıldırmama yol açtı. Ama Nyks’ın teklifiyle birden durdum. Çok az düşündüm. ‘ İsterdim. O büyücünün yerinde olmak isterdim. ’ ama onu öldürmek mi? Bunu asla yapmazdım işte. Ama bunu sadece ben bilsem yeterdi. Nyks’a yaklaştım. ‘ Emin misin Thomas? Sevdiğin kadına sahip olduktan sonra onu öldürebilir misin? Sende babanda ki cesaret var mı? ’ babam umurumda değildi. ‘ Deneyelim o zaman Nyks. ’ onu öldüreceğime kendimi öldürürdüm. Bunu düşünürken son derece soğukkanlıydım. ‘ Peki sen Nyks. Neden Olivia’nın çocuk sahibi olması senin için çok önemli? ’ bunu sorduktan sonra ne olduğunu anlayamadan kendimi kamp alanında buldum. Herkeste benim gibi kamp alanındaydı. Hemen sersemlemiş bir şekilde dikilen olivia’nın yanına gittim ve sıkı sıkı sarıldım. İçimde ki rahatlama tarif edilemezdi. Nyks bu sefer kamp alanındaydı ve sinsice gülüyordu. ‘ Herkes dayanıklılığını ve cesaretini kanıtladı. Aferin, sizden umudum yoktu. Kızıma iyi bakın. ’ dedikten sonra kayboldu. Kızıma derken ne demek istediğini anlamıştım.

Konu: Geri: Öyle böyle şöyle. Cuma Ocak 14, 2011 9:08 pm

Göz açıp kapatana kadar Thomas, Nyks'in teklifini kabul etmişti. Şaşkınlık içindeydim. Thomas'ın babası karısını mı öldürmüştü? Tüm sorular kafamda gezinirken ormana geri dönmüştük. Nyks bir kaç şey söyleyip ortadan kayboldu... İşte herkesin anladığı üzre Olivia hamileydi ...